Yazar: Ouyang Xiaohong
4000 Dolar! Altın sessizce haykırıyor; sadece riskten kaçınma kaygısı değil, aynı zamanda küresel para düzenindeki gizli akıntılara karşı içgüdüsel bir yanıt.
2025 yılının 7 Ekim sabahında, New York'taki vadeli altın sözleşmesi nadir bir şekilde yükseldi ve en yüksek 4000 dolar/ons seviyesine ulaştı, tarihî bir zirveye imza attı; yıl içindeki artış %50'yi aştı. Altındaki bu önemli sıçrama, jeopolitik çatışmalar veya enflasyon beklentileri tarafından tetiklenmedi, aksine Fed'in faiz indirimine geri dönmesi ve dolar endeksinin belirgin bir şekilde zayıflaması gibi bir arka planda, çeşitli ülkelerin merkez bankalarının altın rezervlerini sürekli artırması ve özel sektörün altın varlıklarını aktif bir şekilde yönlendirmesi, altının bağımsız bir piyasa sergilemesine katkıda bulundu. Sermaye piyasası, altın adıyla, dolara olan güveni sorgulayan bir "sessiz referandum" oyu vermektedir.
Bu tarihi an, Amerika hükümetinin bütçe açmazıyla yeniden "teknik bir duraklama" içine girmesi, küresel ekonomik görünümün belirsizliğe sürüklenmesiyle çakışıyor; piyasa risk iştahı ve güvenli liman arayışı iç içe geçmiş bir şekilde yankılanıyor.
Fed'in faiz indirmesinin ardından,

Yazar: Shen En
> Wall Street'in eski heykelinde çatlaklar belirmeye başladı.
>
>
Arkadaşlar, son zamanlarda beni bu eski blockchain'i hareket ettiren bir veri var.
Düşünün ki, 2020'nin başında 100 doları iki yere yatırdınız: biri herkesin peşinde koştuğu S&P 500 endeksi, diğeri ise tartışmalı Bitcoin. Beş yıl sonra, tahmin edin ne oldu?
S&P 500 hesabı: 210 dolar
Bitcoin Hesabı: 1500 Dolar
Yedi kat fark! Bu, küçük bir oyun değil, sessizce gerçekleşen büyük bir servet transferi.
"Sağlam" geri kalmaya başladığında
S&P 500 endeksi, Buffett tarafından yüceltilen bu yatırım kutsalı, son zamanlarda dolar cinsinden görülen yüzeysel refahın altında şaşırtıcı bir gerçeği gizliyor: Bitcoin cinsinden değerlendirildiğinde, yaklaşık %88 değer kaybetmiş!
Ne anlama geliyor? Yani, eğer Bitcoin'i serveti ölçmek için bir cetvel olarak kullanıyorsanız, S&P 50

Yazar: Zhang Feng
"Varlık", insan değerinin taşıyıcısı olarak, eski kabuklardan, değerli metallere, modern gayrimenkul, hisse senetleri ve dijital telif haklarına kadar sürekli evrim geçirmektedir. Varlıklar hakkındaki anlayışımız, tanımımız ve ticaret şeklimiz, tüm toplumsal ekonomik sistemin temelini oluşturur.
Web3 çağının gelmesiyle birlikte, tamamen yeni bir varlık biçimi olan - Programlanabilir Varlıklar - eşsiz bir güçle yüzyıllardır süregelen değer mantığını sarsmakta ve yeniden şekillendirmektedir. Bu dönüşümün derinliğini anlayabilmek için öncelikle geleneksel varlıkların değer temellerini gözden geçirmemiz gerekmektedir.
1. Geleneksel varlıkların üç ana değer sütunu: kıtlık, fayda ve mülkiyet
Geleneksel varlıkların değer mantığı, üç nispeten sağlam sütun üzerine kuruludur:
Kıtlık, değerin klasik kaynağıdır. Doğada sınırlı rezervlere sahip altın madenleri olsun, ya da sanatçının yarattığı tek bir eser olsun.

Yazar: Jason Delabays Kaynak: cointelegraph Çeviri: Shan Opa, Altın Finans
Tam homomorfik şifreleme (FHE) teknolojisi, gizli borç verme, şifreli kredi puanlama ve gizli işlemleri gerçekleştirerek DeFi'ye geleneksel finans alanındaki trilyonlarca dolarlık sermayeyi açabilir.
Merkeziyetsiz finans (DeFi) son zamanlarda bir canlanma göstermesine rağmen, geleneksel finans içerisindeki büyük miktarda sermaye bu alana girmekte zorlanmaktadır. Çoğu insan bunun nedenini "ölçeklenebilirlik eksikliği", "regülasyon kısıtlamaları" veya "kullanıcı deneyimi yetersizliği" olarak göstermektedir, fakat gerçek temel engel daha derindir - gizlilik eksikliği. Bu sorun çözülür çözülmez, trilyonlarca dolarlık sermaye harekete geçecektir.
2021 yılının Aralık ayında DeFi'nin toplam kilitli değeri zirveye ulaştığında, 260 milyar dolarlık şaşırtıcı bir ölçeğe ulaştı. Ancak daha geniş bir perspektiften bakıldığında, bu rakam aslında önemsiz.

ABD hükümetinin kapanması işgücü piyasasındaki durgunluğu artırdı, Trump yönetimi federal çalışanları birkaç kez azaltmayı planlıyor ve yıl sonuna kadar yüz binlerce kişi azaltılması bekleniyor. Kapanma, önemli ekonomik verilerin gecikmeli olarak yayınlanmasına neden oldu ve Federal Rezerv (FED) verilerin eksikliği nedeniyle faiz indirimi baskısı ile karşı karşıya kaldı. Analistler, özel sektördeki istihdam azalmasının genel istihdam piyasasını etkileyeceğini ve faiz indirme olasılığını artıracağını uyarıyor.

Meme coin, şüphesiz ki Kripto Varlıklar arasında en dikkat çekici ve en kafa karıştıran fenomen. Bir Japon Shiba Inu internet memlerinden doğan 100 milyar dolarlık imparatorluk SHIB'den, TSL CEO'su Elon Musk tarafından popüler hale getirilen DOGE'ye kadar, bu şakadan doğan ve topluluk tarafından gelişen Token'lar, vahşi yükselişleri ve büyük zenginlik etkileriyle, sürekli olarak TradFi dünyasının değerlerini sarsıyor.
Onlar gerçekten değersiz bir dijital balon mu, yoksa tamamen yeni bir varlık sınıfını mı temsil ediyor? Bunu geleneksel finansın yansıması önüne koyalım ve derin bir rol çözümlemesi yapalım. Meme coin'lerin tek bir rol olmadığını, geleneksel finans dünyasında marjinalleşmiş veya bastırılmış birçok rolün karışımı ve büyütmesi olduğunu göreceğiz; hem spekülasyon arzusunun nihai serbestliği, hem de topluluk kültürünün finansal totemi, hem de modern finansın doğasını sorgulayan bir "şeytan aynası" olabilir.
Bir, Piyasa düzeyi: "Yüksek riskli piyango" ve

Tahmin pazarı, Amerika seçimlerinden sonra dikkat çekmeye devam ediyor; hem "eğlence finansı" platformu olarak hem de otoriterliğe karşı bir yeteneğe sahip, gerçeğin keşfini teşvik edebiliyor. Tahmin pazarının etkinliği, toplumun özgür kullanım seviyesine bağlıdır; kullanıcı deneyimini ve sansür karşıtı mekanizmaları dengelemek, bireysel hakları ve egemenliği korumak için önemlidir.