Hiç fark ettin mi, artık en değerli şeyin zaman değil, dikkat olduğunu? Her gün uyandığında, telefonun açıldığında, kalbin sürükleniyor. Bilgiler, mesajlar, görevler hepsi dikkatini çekmek için yarışıyor.

Günün sonuna geldiğimizde, çok meşgul görünmesine rağmen, neyi tam olarak başardığımızı söyleyemiyoruz. Farkı gerçekten açan, dikkatini koruyabilen ve onu en önemli şeylere odaklayabilendir.

Dikkatinizi elinizde tutmak istiyorsanız, her gün en çok çaba harcamanız gereken dört yönü net bir şekilde bilmek önemlidir.

İlk olarak, strateji. Her gün iki ila dört saat ayırarak, önümüzdeki üç yıl içinde izlenecek yolu düşünmeliyiz ve her gün atılan adımların hedefle uyumlu olmasını sağlamalıyız. Yön net olduğunda, eylemler de dağınık olmaz.

İkincisi, insan. Hedef ne kadar net olursa olsun, bunu hayata geçirecek doğru insanlara ihtiyaç vardır. Sürekli olarak birlikte ilerleyebilecek kişileri tanımlamak, yetiştirmek ve harekete geçirmek gerekmektedir, böylece ekibin büyümesi stratejik ritme ayak uydurabilir.

Üçüncüsü, para dağıtımıdır. Mekanizma verimliliği belirler, dağıtım güveni belirler. Bir ekibin uzun süre var olup olamayacağı, ödüllerin adil ve şeffaf olup olmadığına, katkı ve geri dönüşün orantılı olup olmadığına bağlıdır. Bu mesele net bir şekilde ele alınmadan, herkesin sürdürülebilir bir şekilde katkı sağlama motivasyonu olmaz.

Dördüncüsü, sınırdır. Önemsiz şeyler ve gürültü dikkat dağıtmanın en kolay yoludur. Bilgiyi süzmek, kapsamı netleştirmek ve alakasız haberleri başkalarına devretmeyi öğrenmelisiniz. Her gün, iki saat bile olsa, odaklanma zamanı ayırmak, enerjinin yeniden birikmesini sağlayabilir.

Dikkat bu dört şeye verildiğinde, enerji dağılmayacak, ritim giderek uyumlu hale gelecek ve birçok karmaşık şey kendiliğinden netleşmeye başlayacaktır.