Küresel finansal sistemde, şirket eylemleri, temettü ödemeleri, hisse senedi bölünmeleri ve birleşmeler gibi kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, uzun zamandır bu süreçlerin yönetim verimliliği düşük, iletişim zayıf ve gecikmeler sık yaşanmakta, bu da her yıl finansal kurumlara yaklaşık 58 milyar dolar gibi büyük kayıplara neden olmaktadır. Bu sorunu çözmek için, blok zinciri teknolojisi tamamen yeni bir yol açmaktadır.
Son günlerde, Blok Zinciri devi Chainlink, dünya genelindeki bankalar arası finansal telekomünikasyon derneği SWIFT ile birlikte birçok önemli Finansal Kurum ile işbirliği yaparak, Blok Zinciri tabanlı yenilikçi bir pilot proje başlattı. Bu projenin amacı, akıllı sözleşmeler ve merkeziyetsiz teknolojiyi kullanarak, işletmelerin yönetim süreçlerini köklü bir şekilde reforme etmek ve daha hassas, otomatik ve şeffaf hale getirmektir.
Bu çığır açan çözümde, Chainlink güvenli ve güvenilir veri iletimi sağlamaktan sorumludur, SWIFT ise küresel finansal kurumları bağlama avantajını kullanmaktadır. İkisi işbirliği yaparak, blok zinciri ağında işletme eylemlerini otomatik olarak gerçekleştirecek ve doğrulayacak bir sistemi test etmektedir. Bu, işletme eylem bilgilerinin gerçek zamanlı olarak paylaşılabileceği, dağınık sistemlere ve zahmetli manuel güncellemelere dayanmayacağı anlamına gelir; bu da hataları büyük ölçüde azaltır ve kurumlar arası güveni artırır.
Bu yenilik, birden fazla olumlu etki yaratma potansiyeline sahiptir: ödeme hızını artırmak, anlaşmazlıkları azaltmak ve küresel piyasa işletim maliyetlerini düşürmek. Eğer pilot uygulama başarılı olursa, bu finansal teknoloji alanında önemli bir atılım olacak ve işletme yönetiminin mevcut durumunu köklü bir şekilde değiştirme potansiyeline sahip, küresel finansal piyasaya yeni bir canlılık katacaktır.
Ancak, yeni teknolojilerin uygulanmasının her zaman zorluklarla birlikte geldiğini de kabul etmeliyiz. Blok Zinciri sisteminin güvenliğini nasıl sağlayacağız, devasa verileri nasıl işleyeceğiz, tarafların menfaatlerini nasıl koordine edeceğiz, bunlar uygulamada sürekli olarak keşfedilmesi ve çözülmesi gereken sorunlardır.
Her ne olursa olsun, Chainlink ve SWIFT'in bu iş birliği, finans sektöründe dijital dönüşüm için kesinlikle yeni bir yön belirliyor. Bu yenilikçi girişimin, finans dünyasını uzun süredir rahatsız eden kurumsal eylem verimliliği sorununu gerçekten çözüp çözmeyeceğini ve küresel finans piyasalarına somut değişim ve ilerleme getirip getiremeyeceğini görmek için sabırsızlanıyoruz.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
8 Likes
Reward
8
5
Repost
Share
Comment
0/400
ContractTester
· 09-29 16:52
Gerçekten 58 milyar boşa mı gitti?
View OriginalReply0
PhantomHunter
· 09-29 16:51
LINK inanılmaz!
View OriginalReply0
gas_fee_therapy
· 09-29 16:42
Chain dog yine link'i övmeye başladı.
View OriginalReply0
TokenEconomist
· 09-29 16:41
aslında, bu klasik pareto verimliliğinin uygulanmasıdır - $58B friksiyon maliyetlerini chainlink oracle'ları aracılığıyla azaltmak = oyun teorisi açısından optimal
Küresel finansal sistemde, şirket eylemleri, temettü ödemeleri, hisse senedi bölünmeleri ve birleşmeler gibi kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, uzun zamandır bu süreçlerin yönetim verimliliği düşük, iletişim zayıf ve gecikmeler sık yaşanmakta, bu da her yıl finansal kurumlara yaklaşık 58 milyar dolar gibi büyük kayıplara neden olmaktadır. Bu sorunu çözmek için, blok zinciri teknolojisi tamamen yeni bir yol açmaktadır.
Son günlerde, Blok Zinciri devi Chainlink, dünya genelindeki bankalar arası finansal telekomünikasyon derneği SWIFT ile birlikte birçok önemli Finansal Kurum ile işbirliği yaparak, Blok Zinciri tabanlı yenilikçi bir pilot proje başlattı. Bu projenin amacı, akıllı sözleşmeler ve merkeziyetsiz teknolojiyi kullanarak, işletmelerin yönetim süreçlerini köklü bir şekilde reforme etmek ve daha hassas, otomatik ve şeffaf hale getirmektir.
Bu çığır açan çözümde, Chainlink güvenli ve güvenilir veri iletimi sağlamaktan sorumludur, SWIFT ise küresel finansal kurumları bağlama avantajını kullanmaktadır. İkisi işbirliği yaparak, blok zinciri ağında işletme eylemlerini otomatik olarak gerçekleştirecek ve doğrulayacak bir sistemi test etmektedir. Bu, işletme eylem bilgilerinin gerçek zamanlı olarak paylaşılabileceği, dağınık sistemlere ve zahmetli manuel güncellemelere dayanmayacağı anlamına gelir; bu da hataları büyük ölçüde azaltır ve kurumlar arası güveni artırır.
Bu yenilik, birden fazla olumlu etki yaratma potansiyeline sahiptir: ödeme hızını artırmak, anlaşmazlıkları azaltmak ve küresel piyasa işletim maliyetlerini düşürmek. Eğer pilot uygulama başarılı olursa, bu finansal teknoloji alanında önemli bir atılım olacak ve işletme yönetiminin mevcut durumunu köklü bir şekilde değiştirme potansiyeline sahip, küresel finansal piyasaya yeni bir canlılık katacaktır.
Ancak, yeni teknolojilerin uygulanmasının her zaman zorluklarla birlikte geldiğini de kabul etmeliyiz. Blok Zinciri sisteminin güvenliğini nasıl sağlayacağız, devasa verileri nasıl işleyeceğiz, tarafların menfaatlerini nasıl koordine edeceğiz, bunlar uygulamada sürekli olarak keşfedilmesi ve çözülmesi gereken sorunlardır.
Her ne olursa olsun, Chainlink ve SWIFT'in bu iş birliği, finans sektöründe dijital dönüşüm için kesinlikle yeni bir yön belirliyor. Bu yenilikçi girişimin, finans dünyasını uzun süredir rahatsız eden kurumsal eylem verimliliği sorununu gerçekten çözüp çözmeyeceğini ve küresel finans piyasalarına somut değişim ve ilerleme getirip getiremeyeceğini görmek için sabırsızlanıyoruz.