2025年10月, ABD Federal Rezerv Komitesi, Benchmark Faiz Oranı'nı 25 baz puan düşürerek, federal fon hedef aralığını %4.25-%4.50'den %4.00-%4.25'e ayarladı. Bu karar, dokuz ay boyunca faiz oranlarının sabit kalmasının ardından, ABD istihdam piyasasının kötüleşme sinyallerine olumlu bir yanıt olarak alındı.
Bu faiz indirim kararı yalnızca bir olay değildir. 2024 Aralık'ına dönersek, ABD Merkez Bankası benzer büyüklükte bir faiz indirimi gerçekleştirmişti. O dönemdeki doğrudan sebep, Kasım ayındaki tarım dışı istihdam verilerinin piyasa beklentilerinin oldukça altında kalmasıydı ve imalat PMI'sı ardışık üç ay boyunca genişleme-küçülme sınırının altında kalmıştı, bu da işgücü piyasasının zayıflamaya başladığını göstermektedir.
Dikkate değer olan, bu faiz indirim kararının Federal Açık Pazar Komitesi (FOMC) içinde 11'e 1 gibi büyük bir oranla kabul edilmesidir. Tek muhalefet eden kişi, daha agresif bir faiz indirim stratejisini savunan yeni Fed üyesi Stephen Milan'dır; Milan, işletme yatırım güvenini hızla artırmak için 50 baz puanlık bir indirim öneriyor. Milan'ın duruşu, mevcut hükümetin "ekonomik büyümeyi teşvik etmek için aktif genişleme politikaları" önerisiyle yüksek derecede örtüşmektedir.
Bu faiz indirim kararı, Federal Rezerv'in belirli politikaların etkisi altındaki ekonomik gidişatla ilgili ihtiyatlı değerlendirmesini yansıtmaktadır. Federal Rezerv, istihdam piyasası durumu, enflasyon seviyesi ve genel ekonomik büyüme beklentilerini değerlendirerek, nispeten ılımlı bir faiz indirim oranı seçmiştir. Ancak, komite içindeki farklı görüşler, ekonomik beklentilere yönelik belirsizliği ve para politikası oluşturma sürecinde karşılaşılan çoklu baskıları da ortaya koymaktadır.
Yeni atanan yetkililerin katılımıyla, Fed'in karar alma organının tutumu daha fazla zorlukla karşılaşabilir. Gelecekte, Fed'in bağımsızlığını korurken, farklı çıkarları dengeleyerek Amerika ekonomisinin uzun vadeli sağlıklı gelişimine en uygun para politikasını nasıl belirleyeceği, sürekli olarak dikkat edilmesi gereken bir konu olacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
14 Likes
Reward
14
6
Repost
Share
Comment
0/400
WagmiAnon
· 8h ago
Faiz indirimi büyük eğilimi kurtaramaz.
View OriginalReply0
TxFailed
· 8h ago
klasik Fed hamlesi... dürüst olmak gerekirse, çok az, çok geç
View OriginalReply0
0xDreamChaser
· 8h ago
Faiz arttı ve çıkışlar oldu, şimdi düşmeye başladı.
2025年10月, ABD Federal Rezerv Komitesi, Benchmark Faiz Oranı'nı 25 baz puan düşürerek, federal fon hedef aralığını %4.25-%4.50'den %4.00-%4.25'e ayarladı. Bu karar, dokuz ay boyunca faiz oranlarının sabit kalmasının ardından, ABD istihdam piyasasının kötüleşme sinyallerine olumlu bir yanıt olarak alındı.
Bu faiz indirim kararı yalnızca bir olay değildir. 2024 Aralık'ına dönersek, ABD Merkez Bankası benzer büyüklükte bir faiz indirimi gerçekleştirmişti. O dönemdeki doğrudan sebep, Kasım ayındaki tarım dışı istihdam verilerinin piyasa beklentilerinin oldukça altında kalmasıydı ve imalat PMI'sı ardışık üç ay boyunca genişleme-küçülme sınırının altında kalmıştı, bu da işgücü piyasasının zayıflamaya başladığını göstermektedir.
Dikkate değer olan, bu faiz indirim kararının Federal Açık Pazar Komitesi (FOMC) içinde 11'e 1 gibi büyük bir oranla kabul edilmesidir. Tek muhalefet eden kişi, daha agresif bir faiz indirim stratejisini savunan yeni Fed üyesi Stephen Milan'dır; Milan, işletme yatırım güvenini hızla artırmak için 50 baz puanlık bir indirim öneriyor. Milan'ın duruşu, mevcut hükümetin "ekonomik büyümeyi teşvik etmek için aktif genişleme politikaları" önerisiyle yüksek derecede örtüşmektedir.
Bu faiz indirim kararı, Federal Rezerv'in belirli politikaların etkisi altındaki ekonomik gidişatla ilgili ihtiyatlı değerlendirmesini yansıtmaktadır. Federal Rezerv, istihdam piyasası durumu, enflasyon seviyesi ve genel ekonomik büyüme beklentilerini değerlendirerek, nispeten ılımlı bir faiz indirim oranı seçmiştir. Ancak, komite içindeki farklı görüşler, ekonomik beklentilere yönelik belirsizliği ve para politikası oluşturma sürecinde karşılaşılan çoklu baskıları da ortaya koymaktadır.
Yeni atanan yetkililerin katılımıyla, Fed'in karar alma organının tutumu daha fazla zorlukla karşılaşabilir. Gelecekte, Fed'in bağımsızlığını korurken, farklı çıkarları dengeleyerek Amerika ekonomisinin uzun vadeli sağlıklı gelişimine en uygun para politikasını nasıl belirleyeceği, sürekli olarak dikkat edilmesi gereken bir konu olacaktır.